2 Haziran 2007 Cumartesi

Otomotiv sektörü önünü göremiyor

Otomotiv sektöründeki sorunları ve geleceğiyle ilgili olarak EGOD Başkanı Mustafa İDUĞ ile görüştük. Bize otomotiv sektörünün içinde bulunduğu kaygı verici durumdan ve çözüm önerilerinden bahsetti.
Otomotivde istihdamı arttırmak için ne yapmalı?
Önce otomotivde istihdamın artması için vergilerin indirilmesi lazım ki, yeni yatırımlar yapılabilsin. Ayrıca, SSK primlerindeki artışlarda yatırımcıların iştahını kapatıyor. Para durduğu yerde birşey getirmez, yatırım yapmalısınız. Ancak, şartlar o kadar ağırlaştı ki! Genel giderlerimiz son üç yıldır, 2001 krizinden sonra ciddi bir şekilde arttı. Karlılık Çin'den ve rekabetten dolayı minimum düzeyde. Sektördeki yatırımcılar sanki kriz varmış gibi işçi çıkararak işlerine devam etmeye çalışıyorlar. Bunun tam tersi olması lazım. Devletin teşvik etmeli ki bizde yeni yatırımlar yapalım. Kendi adıma konuşayım, şu anda inşaatları bitmiş iki fabrikam ve bir otomobil plazam var. İş yapmak istiyorum ama, karsızlık ve vergiler beni endişelendiriyor.
Temel sorunlarınız vergiler ve sigorta primleri mi?
İnsanın maliyeti çok önemli. Bir kişi çalıştırdığınızda maaşı, sigortası ve tazminatları ciddi bir rakam oluşturuyor. Bunların yanında yemek, yol parası, telefon gibi ekstra masrafları var. Bugün bir insana gel dediğinde iki yıl sonra onu göndermen gerektiğinde verdiğin parayı kazandığın parayla karşılaştırdığın zaman aynı değerde değil.Siz bu parayı kazanamıyorsunuz.
Nedenlerini söyleyebilir misiniz?
Çünkü, piyasada böyle bir iş hacmi yok. Ayrıca, iş yapsanız bile paranızı tahsil edemezsiniz. Piyasada inanılmaz miktarda kredi kartıyla borçlanma sözkonusu. Özellikle YTL'ye geçtikten sonra daha da arttı. Sattığınız malın parasını hemen tahsil edemediğiniz için kalitesiz alacak oluştu. Bu kaygıyı EGOD'daki birkaç üyeylede paylaştık, hepimiz aynı sıkıntılardan muzdaribiz. Bu da otomotivde istihdamı olumsuz etkiliyor ve etkileyecek.
Peki küçük esnaf?
Küçük esnafa baktığımızda, özellikle sanayi sitelerindeki, küçük bir dükkanı var ama, kirasını veremiyor. Yanında bir ve ya birkaç eleman çalıştırıyor ama, maaşlarını veremiyor.Elde ettiği karlılıkla bunları karşılaması mümkün değil. Bu esnafı nasıl kayıtdışı ekonomiden uzaklaştırıp, kayıtlı hale getireceksiniz? İşyeri sahibi devletin öngördüğü gibi fatura kesip, sigortalarını ödediği zaman altı ay bile dayanamaz. Yaşaması mümkün değil.
Bu durumda ne yapılması gerekiyor?
İlk olarak sermaye yapılarını güçlendirmek, sonra şirketler donanımlarını arttırmalı. Bankalar tarafından uygun ödeme koşulları ile bir ödeme planı yapmak oluşturularak finansal yapıları sağlamlaştırılabilir. Küçük esnaf güçlenmeli ki, hem yanlarına daha fazla eleman alabilsinler hem de kayıt dışı ekonomi nispeten azalsın.
Geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin en güçlü on şirketi açıklandı. Dört tanesi otomotiv şirketi. Devlet desteklemiyorsa, bu durum nasıl açıklanabilir?
Bu dört otomotiv firmasına da devlet teşvik verdi. Bedelsiz arazi, elektrik kullanımında yarıyarıya indirim ve sigorta muafiyeti. Bu dört firmaya baktığımızda ürettikleri araçların %98'ini ihraç ettiğini görürüz. Yurtdışında gelen yedek parça Türkiye'de monte ediliyor. Bu ne demek? Bizim her tür sistemimiz, alt yapımız var ama, dışarıya satış yapamıyoruz. Başkaları yapıyor. Bize de iki lira veriyor. Bu ihracat değildir, kendini kullandırmadır. Biz gelip yatırım yapmasınlar, tesisler boş kalsın demiyoruz ama, Türkiye'ye kazandırdığı fazla birşey yok. Bir de, adı geçen şirketlerin maliyetlerini ve karlarını karşılaştırdığımız zaman çok fazla kazanamadıklarını görüyoruz. Bu nedenle yeni istihdam olanakları veya yatırım yapma imkanları yok gibi. Bu ekonomik krizden sonraki en büyük problem. Aslında enflasyonun olmamasına sevinmemiz lazım ama, işadamları enflasyonsuz ortamda nasıl iş yapacaklarını bilmiyorlar. Enflasyonlu dönemde kazandıkları parayı şu anda kazanamıyorlar. Dolayısıyla, ben otomotiv sektöründe büyüme beklemiyorum. Israrla devletin vergi sistemini tekrar gözden geçirmesi gerektiğini söylüyorum.
DTM yayımladığı bültende Türkiye'nin otomotiv sektörünün yerinde saydığını ve varolan sorunlarına hala çözüm getiremediğini iddia ediyor. Sizde aynı görüşte misiniz?
Bence çok doğru bir tespit. Bu saatten sonra çözüm getirmesi de zor. Çoğu firma zor durumda. Türkiye'de bir otomobil plazası yapımı dört milyar dolar. Benimde bir otomobil plazam var ama, araba satsam para kazanamam. Bir araba sattığımız zaman üç-beş kazandığımızı görelim ki, başka insanlarla paylaşabilelim. Kazanamadığınız şeyi paylaşamazsınız.
Rekabet ortamı nasıl?
Otomobil markalarının rekabeti Türkiye'yi bir kaosa sürüklüyor. Şirketlerinde umurunda değil; "Ben ürettiğime bakarım." diyor. Bu da çirkin bir durum. Devlet ve otomotiv üreticileri bir araya gelip bu gidişata çözüm bulmalı. Piyasada kullanılan binlerce otomobil satıcısı var. Hem büyük risk altındalar hem de sermayeleri kullanılıyor. Yazıktır! 2001'deki ekonomik krizde batan birçok firma gördüm. Elinde kalan stoğu tüketebilmek, rekabetçi ortam ve üretici firmanın öngördüğü kotayı doldurabilmek için zararına satışlar yaptılar. Birçok plaza bu nedenle battı. Şimdi eldekileri iyi tutmanın yolunu bulmak lazım. Buradan Türkiye'de üretim firmalarına çağrıda bulunuyorum. Lütfen otomobilinizi satanların ayakta kalmalarını sağlayın, yoksa bu arabaları satacak insan bulamayacaksınız.
Yani, ekonomik kriz gibi mi?
Hayır, kriz gibi değil. Ben diyorum ki, otomobili satan firmalar para kaybettikçe bu işten uzaklaşacaklar. Otomobil firmaları ürünlerini kendi gruplarıyla satma şansına sahip değiller.
Araba üretmek ve satmak ayrı alanlar mıdır?
Özeldir bu işi kendi kendine yapanlar vardır. Örneğin, TOFAŞ'ın bayisi olan bir arkadaşımız var. Bu insan kendi kaynakları ile otomobil satmıştır. TOFAŞ'ın verdiği destekle değil. Kendi bilgisi, becerisi ve çevresiyle bu otomobiller satıldı. Fakat, kendisine sorun para kazanamadığını itiraf eder. Bu insan daha fazla destek görseydi yanındaki çalışan sayısını iki katına çıkaracaktı, belki bir şube daha açacak veya plaza bir kuracaktı. Böylece istihdam artacaktı. Çağrım tamamen üretici firmalara.
Onlarında birtakım sorunları var mı?
Elbette onlarında birtakım sorunları vardır. Özellikle ÖTV konusunda. Diyelim ki bir otomobil alıyorsunuz ve ham fiyatı Onbin YTL, üzerine %37 ÖTV koyunca fiyatı 13,700 YTL oluyor. Bunun da üzerine KDV koyuyor. Yani, ÖTV'nin de KDV'sini alıyor. Böyle birşey olabilir mi? Eğer KDV koyacaksan ham fiyata koymalısın. Devlet vergi alabilmek uğruna otomotiv sektörünü baltalıyor. Devlet ve üretici piyasaya kar marjı bırakmadığından bir körelme noktası oluşacak. Bu da istihdamı azaltacak.
EGOD'un kurulma amacı nedir?
Otomotiv sektöründe iyi üretim yapan ama dışarıya açılma fırsatı bulamayan firmalara; "Ben de varım" dedirtmek. Atölyesinde ufak çapta ama kaliteli üretim yapan kişinin ulusal ve uluslararası fuarlarda yer bulmasını sağlamak. İkincisi, küçük esnafı gelişen teknolojiye yenik düşmemesi için donanımını sağlamak. Bu amaçla ay sonunda Üçüncü Sanayi Sitesi'nde büyük ihtimalle Sanayi Odası Başkanı Ekrem Demirtaş'ın açacağı BP, İTO ve Esnaf Odası'nın sponsorluğunda bir AR-GE merkezi kurulacak. Çünkü, küçük esnaf ayakta kalırsa, benim tahminime göre, sanayi sitelerindeki onbin kadar insan istihdam etmeye devam edecek. Bunu beş-altı sene boyunca koruyabiliriz. Arabalarda garanti süresi uzuyor. Bu da küçük esnafın bir bakıma geleceğinin kapanması demektir. Çünkü, servisleşme aldı başını gidiyor. Bu gibi durumlara karşı küçük esnafı birleştirmeyi hedefliyoruz. Elimizdeki üye durumuna göre, misal bin tane dükkanı yüz veya yüzelliye düşürerek özel veya yetkilendirilmiş servis adı altında birleştirip, mevcut istihdamı koruyarak, büyük atölyeler haline getirmek. Kısacası, amacımız küçük esnafın çıkarını korumak ve plazaların satışlarını koruyabilmesi için devletle bağlantısını sağlamak.
Ben milletvekillerimizle beraber Ankara'ya gidip otomotiv sektörünün içinde bulunduğu durumu ve ne yapılabileceğimizi masada konuşmak istiyorum. Çünkü, şu anda ne yaptıklarını anlayabilmiş değilim. Hükümeti istikrarlı buluyorum. Enflasyonu tek haneli rakamlara çektiler ama, koydukları vergiler üretimi ve istihdamı baltalıyor.
Otomotiv sektörü başka hangi alanlara istihdam sağlıyor?
Her satılan otomobil etrafına büyük bir katma değer sağlar. En az yüzaltmışsekiz kişi ekmek yer. Bu yüzden devlet, inşaat sektörüne verdiği desteği otomotive de vermeli.
İzmir Fuarı'na yine katılacaksınız ve bu yıl alanınız büyütülmüş.
Bizim istediğimiz alan bin metrekare ama, bize verilen beşyüz metrekare. Konser alanı iptal edildi ve fuar alanı olarak kabul edildi. İZFAŞ müdürüyle konuştuğumuzda bu alanı bize verdi. Fuarda ciddi bir alan kaplıyoruz.
Bunun dışında İTO'nun katkılarıyla, Fransa Ekip 2005 Fuar'ına İzmir'den onbir firma katılıyoruz. Bu yıl bizim için antreman yılı. Asıl 2006 Frankfurt Fuar'ında kendimizi göstereceğiz.
Bu fuarların gerçekten katkısı oluyor mu?
öncelikle uluslararası arenaya çıkıyorsunuz. Yeterince hazırlanmışsanız ve kendinize güveniyorsanız büyük katkısı olacaktır. Mutlaka şans kapınızı çalacaktır. Özellikle ülkeye büyük döviz girdisi olacak.
Uluslararası fuarlar ve ulusal fuarlar arasında fark var mı?
Var. Bir kere Türkiye'deki üretim maliyeti uygun olduğu için yabancı yatırımcı geliyor. Çin, biliyorsunuz ciddi bir tehlikeydi ve hala öyle. Onların fiyatlarıyla bizimkiler arasında pek fark yok. Eşit olduğumuz noktalar bile var ama, o noktalarda para kazanamıyoruz. Aslında, Çin'le rekabet edebilecek düzeydeyiz. Burada görev yine devlete düşüyor. Çin'de devlet otomotivciye; "Ne pahasına olursa olsun malı sat. Yüz lira mı? Doksana ver, ben farkı ödeyeceğim." diyor. Cirolarına göre devlet onları sübvanse ediyor. Oysa, Türkiye'de otomotivci kendi göbek bağını kendi kesmek zorunda. Bu, Türkiye'de olsa istihdam patlar.
Teşekkür ederiz...

Eski zamanlardan beri insanlar kendilerini özel hissetmek ve kendilerine yakışan, uyan kıyafetler diktirmek için hep terzileri tercih ettiler. Çünkü terzilerin işciliği her zaman özel, özenli, farklı ve değerliydi.
Laliz.biz'i özenle çalışan bir terziye benzetelim. Ama öyle bir terzi ki, size beklediğinizden fazlasını veren bir terzi.
Hayal edin, Dünyanın en kaliteli kumaşları, usta terzilerin el emeği ile sizler için yeni tasarımlarla buluşuyor ve eşsiz giysilere dönüşüyor.
Bir düşünün!!!

Sizin ölçülerinizi iyi analiz edip ve değerlerinizi sizi daha iyi anlamaya çalışıyoruz. Edindiğimiz bu bilgi ve değerler ışığında sizi en iyi şekilde temsil edecek çalışmalar ortaya koyuyoruz. Yani bir terzi titizliğinde, size en yakışan elbiseyi dikiyoruz.
İşte Laliz.biz ekibi bu felsefeyi kendisine yol edinmiş, gideceği yönü ve ulaşmak istediği noktayı bilen yenilikçi, tecrübeli, dinamik, lider, atak, sürekli gelişmelere açık, zamanın ruhunu taşıyan, tasarımlarına önem veren, kararlı ve hedef odaklı çalışan bireylerden oluşmaktadır.


Lal Design, Lal Soft, Lal Host, yazılım hizmetleri, tasarım hizmetleri, web sitesi, hosting hizmetleri, alan adı tescili ve tüm web sitesi çözümleri sunar. ayrıca e-bülten ebülten ve banner tasarımları yapar. flash sitelerini de unutmamak lazım. web sitesi deyince lal design ı tercih etmelisiniz. www.islertikirinda.com www.laldesign.net www.lalsoft.net www.lalhost.net www.laliz.biz www.lal.web.tr www.oburada.com arkadaşlık sitesi dating sitesi www.ilkbilensizolun.com haber portalı kurar, e-ticaret siteleri ve web sitesi yönetim panelleri kurar. web sitesi yönetim paneli www.laliz.biz sitesi altında. ayrıca haber portalları da inşa eden lal design ın yaptığı çalışmaları görmek için www.laldesign.net sitesini ziyaret ediniz. web reklamlarında da lal design internet hizmetleri yine yanınızda. web sitenize admin mi lazım, o zaman bizi arayın, yani lal design internet hizmetleri. lal design internet hizmetleri bir laliz.biz kuruluşudur. laliz.biz şirketler grubuna bağlı diğer bir şirket de www.lalhost.net yani lalhost.net lal host hosting hizmetleri windows ve linux tabanlı sunucuları ile yüksek hızlı güvenli hizmeti sizlere sunuyor. ayırca yine www.laliz.biz laliz.biz şirketler grubuna bağlı diğer bir şirket de www.lalsoft.net lalsoft.net lal soft müşterilkerine web tabanlı yazılım çözümleri sunar. yani www.laliz.biz laliz.biz şirketler grubu tam teşekküllü web hizmetleri sunmanın gayreti ile yatırımlarına devam ediyor.

Hiç yorum yok: